2053 net sıfır emisyon hedefine karşı “Akbelen” ormanları

 
2053 net sıfır emisyon hedefine karşı “Akbelen” ormanları 2053 net sıfır emisyon hedefine karşı “Akbelen” ormanları

Anlaşmanın amacı sera gazı emisyonlarını azaltmak ve küresel sıcaklık artışını kontrol altında tutmaktır. Belirlenen bu hedef, küresel sera gazı salımını 2030’a kadar 2010 yılı seviyesinin yarısının altına çekerek ve gezegeni 2050 yılına kadar net sıfır emisyon hedefine getirerek ulaşılabilir (IPCC, 2018). Kömürün kullanımının hızla azaltılması, küresel sıcaklık artışını kontrol altında tutmak ve daha yaşanabilir bir dünya yaratmak için elzemdir. 1,5°C ile sınırlı tutulması hedeflenen sıcaklık artışları için, küresel enerji üretiminde kömürün payının 2030 yılına kadar 2010 seviyesinin %80’inin altına indirilmesi gereklidir. Başka bir ifadeyle küresel sıcaklık artışını kontrol altında tutmak için 2050 yılına kadar birincil enerji üretiminin karbon içermeyen bir dönüşüme geçmesi ve 2030 yılına kadar tüm sektörlerde fosil yakıtlara olan bağımlılığın azaltılmasına yönelik çabalara odaklanılması gerekmektedir. 2015 yılında kabul edilen Paris Anlaşması, küresel iklim değişikliğiyle mücadele etmek amacıyla uluslararası arenada alınan önemli bir karardır. 2021 yılında bu vurgu, BM İklim Değişikliği Konferansı’nda (COP 26) kapsamlı bir şekilde ele alınmıştır. Konferansta İngiltere, Polonya, Vietnam ve Şili gibi kömürü yoğun olarak kullanan. Anlaşma ile hedeflenen, sıcaklık artışını, 1,5 °C ile sınırlamaktır. Bu acil önlem, iklim değişikliğiyle mücadelede ve çevresel sürdürülebilirliği sağlamada kritik bir öneme sahiptir. Bu çerçevede, başlangıçta öncelik verilmesi gereken önemli adımlardan birisi, karbon yutaklarından olan ormanların korunması ve ormansızlaşmanın durdurulmasıdır. Zorunlu bir adım olarak ise küresel emisyonlara en büyük katkıyı yapan kömürü acilen ortadan kaldırmamız gerekmektedir. Başka bir ifadeyle bu durum, 2040 yılına kadar kömür kullanımından tamamen vazgeçilmesi anlamına gelmektedir (Climate Analytics, 2019). Akbelen ormanlarında gerçekleşen kömür karşıtı eylemler ve bu alana yönelik alınan politik kararlar, Türkiye’nin net sıfır emisyon hedefine karşı duruşuna yönelik en belirgin örneği teşkil ediyor.

2053 net sıfır emisyon hedefine karşı “Akbelen” ormanları

Kömürün kullanımının hızla azaltılması, küresel sıcaklık artışını kontrol altında tutmak ve daha yaşanabilir bir dünya yaratmak için elzemdir. 2015 yılında kabul edilen Paris Anlaşması, küresel iklim değişikliğiyle mücadele etmek amacıyla uluslararası arenada alınan önemli bir karardır. Başka bir ifadeyle bu durum, 2040 yılına kadar kömür kullanımından tamamen vazgeçilmesi anlamına gelmektedir (Climate Analytics, 2019). Zorunlu bir adım olarak ise küresel emisyonlara en büyük katkıyı yapan kömürü acilen ortadan kaldırmamız gerekmektedir. 2021 yılında bu vurgu, BM İklim Değişikliği Konferansı’nda (COP 26) kapsamlı bir şekilde ele alınmıştır. Akbelen ormanlarında gerçekleşen kömür karşıtı eylemler ve bu alana yönelik alınan politik kararlar, Türkiye’nin net sıfır emisyon hedefine karşı duruşuna yönelik en belirgin örneği teşkil ediyor. Bu çerçevede, başlangıçta öncelik verilmesi gereken önemli adımlardan birisi, karbon yutaklarından olan ormanların korunması ve ormansızlaşmanın durdurulmasıdır. Anlaşma ile hedeflenen, sıcaklık artışını, 1,5 °C ile sınırlamaktır. Belirlenen bu hedef, küresel sera gazı salımını 2030’a kadar 2010 yılı seviyesinin yarısının altına çekerek ve gezegeni 2050 yılına kadar net sıfır emisyon hedefine getirerek ulaşılabilir (IPCC, 2018). Başka bir ifadeyle küresel sıcaklık artışını kontrol altında tutmak için 2050 yılına kadar birincil enerji üretiminin karbon içermeyen bir dönüşüme geçmesi ve 2030 yılına kadar tüm sektörlerde fosil yakıtlara olan bağımlılığın azaltılmasına yönelik çabalara odaklanılması gerekmektedir. Konferansta İngiltere, Polonya, Vietnam ve Şili gibi kömürü yoğun olarak kullanan. Anlaşmanın amacı sera gazı emisyonlarını azaltmak ve küresel sıcaklık artışını kontrol altında tutmaktır. 1,5°C ile sınırlı tutulması hedeflenen sıcaklık artışları için, küresel enerji üretiminde kömürün payının 2030 yılına kadar 2010 seviyesinin %80’inin altına indirilmesi gereklidir. Bu acil önlem, iklim değişikliğiyle mücadelede ve çevresel sürdürülebilirliği sağlamada kritik bir öneme sahiptir.