Eğitim: “Her Şeyi Biliyorum”dan “Meğer Hiçbir Şey Bilmiyormuşum”a Giden Yolculuk

 
Eğitim: “Her Şeyi Biliyorum”dan “Meğer Hiçbir Şey Bilmiyormuşum”a Giden Yolculuk Eğitim: “Her Şeyi Biliyorum”dan “Meğer Hiçbir Şey Bilmiyormuşum”a Giden Yolculuk

“Eğitim şart abi!”den “Ne olacak bu eğitimin hali?”ne kadar geniş bir yelpazede tartışılan bir konu. . Her an hayatın her alanında karşımıza çıkan bir olgu. Siste kalan bir ağacı ağaç olarak değil de gölge olarak görmek gibi. Dolayısıyla üzerinde anlaşılmış ve hayata geçmiş bir genel kavramdan söz edemiyoruz. Aslında eğitim kavramından hangimizin neyi kastettiği de çok belli değil. Kim ne tarafa çekmek isterse o tarafa gidebiliyor. İyi bir şey olduğunu biliyoruz ama henüz nasıl bir şey olduğunu görmedik, yakın zamanda da göreceğimiz konusunda kuşkularımız var. Eğitim, hakkında yazması hem en kolay hem de en zor konulardan birisi sanırım. İşin daha trajik tarafı ise gördüğümüz şeyin gerçeğin çarpıtılmış bir versiyonu değil de gerçeğin ta kendisi olduğunu zannedip sonra da bunda ısrar ediyor duruma düşmemizdir. Biliyoruz ki ideoloji, bir gerçekliğin üstünü örtmek, gizlemek istenen şeyi gölgelemek ve karartmak için rahatlıkla kullanılabilir.

Eğitim: “Her Şeyi Biliyorum”dan “Meğer Hiçbir Şey Bilmiyormuşum”a Giden Yolculuk

Biliyoruz ki ideoloji, bir gerçekliğin üstünü örtmek, gizlemek istenen şeyi gölgelemek ve karartmak için rahatlıkla kullanılabilir. Siste kalan bir ağacı ağaç olarak değil de gölge olarak görmek gibi. İyi bir şey olduğunu biliyoruz ama henüz nasıl bir şey olduğunu görmedik, yakın zamanda da göreceğimiz konusunda kuşkularımız var. Eğitim, hakkında yazması hem en kolay hem de en zor konulardan birisi sanırım. Kim ne tarafa çekmek isterse o tarafa gidebiliyor. Dolayısıyla üzerinde anlaşılmış ve hayata geçmiş bir genel kavramdan söz edemiyoruz. Aslında eğitim kavramından hangimizin neyi kastettiği de çok belli değil. . “Eğitim şart abi!”den “Ne olacak bu eğitimin hali?”ne kadar geniş bir yelpazede tartışılan bir konu. İşin daha trajik tarafı ise gördüğümüz şeyin gerçeğin çarpıtılmış bir versiyonu değil de gerçeğin ta kendisi olduğunu zannedip sonra da bunda ısrar ediyor duruma düşmemizdir. Her an hayatın her alanında karşımıza çıkan bir olgu.