Bu genelleme ve bilgiler bile muhalif partiler, yöneticileri ve liderleri için alarm zillerinin çalmasına neden oluyor bizce. 31 Mart’ta yapılacak seçimlere iki aydan az bir süre kaldı. Bu aşamadan sonra siyasi muhalif yapıların, kadroların ve liderlerin durumları muhalif kitleden birçok kişinin de umurunda olmayabilir artık. Yerel seçimlerde başarısızlık olsa da genel seçim sonuçlarıyla bir süre daha idare edecek durumdalar. Bütün temenniler dağınıklığın sandığa yansımaması yönünde. Anayasa değişikliği, hemen yaz aylarında bir referandum ve gelsin kafalardaki “yeni Türkiye”. Kendi siyasi geleceklerini, partinin değerleri ve misyonuyla bütünleştirememiş yöneticilerin verdikleri karar da doğaldır ki kişisel oluyor. Kafalardaki planlar. Bu noktada kapıyı aralık bırakıp muhalefete bakalım. Kazanmak zafer, kaybetmek siyasette hüsran olarak algılanıyor. . İktidar, kendince bir “zafer” üretebilirse muhalefetin yaşayacağı acılara kesinlikle kayıtsız kalacaktır. İktidar, “Bir aşamayı daha geçmek için bir engeli daha kaldırdık” anlayışıyla harekete geçecektir. Yalnızca oluşacak sonuçlar belli değil. Partilerin aday çalışmaları son aşamaya gelmiş durumda. 21 yıldır ülkeyi, AKP ve daha sonra oluşan Cumhur İttifakı yönetiyor. Son seçimlerden başarıyla çıktılar. Birçok aday açıklandı, son kalanların da önümüzdeki hafta açıklanması gerekiyor. 21 yılda iktidara karşı yalnızca bir kere, 2019’da kazanılmış bir başarı var. Kararlar verildi, sorumluluklar yüklenildi. İşbirliği konusunda neyin olacağı veya neyin olmayacağı da netleşmiş durumda. . Çünkü ittifak iktidarına karşı dağınık muhalefet yarışa giriyor. Ya yansırsa? İşte bu noktada kafalardaki planları düşünebiliriz. . Bir ittifaka karşı, zaman zaman kendilerine de muhalefet ederek yarışacaklar. Olası başarı ya da başarısızlığa giden yolun taşları şu an döşenmiş durumda. Genel seçimlerde muhalefet adayına oy veren yüzde 48’lik kitlenin öncelikleri, bir noktada toparlanıp toparlanmayacakları ise belirsiz. . Dağınıklar. CHP, İYİ Parti, Gelecek Partisi, DEVA Partisi, Demokrat Parti, Saadet Partisi, Memleket Partisi ve yoğun olarak Kürt yurttaşların oy verdiği DEM Parti. Sonra seçimsiz bir dört yıl. Muhalefetin en büyüğünden en küçüğüne hepsi genel hatlarıyla kararlarını verip adaylarını tercih ettiler. Hâlâ hiçbir sorun yokmuş gibi davranmaya devam edecek miyiz?",. Onun dışında yenilgi üzerine yenilgi. Muhalif siyasi yapı ve kadroların çalışmalarında şu ana kadar büyük bir umut üretilmekte zorlanıldı. Parti yöneticilerinin bu dönemlerde ziyaretçisi çok olur, kafaları da karışık. Kalanların belirlenme anlayışı da kamoyunca artık öğrenilmiş durumda. Ancak kendileri açısından büyük bir hüsran gelişirse, kalan iktidar süresini tamamlamakta zorlanır, kafalardaki planlarını unutabilirler.
Bu noktada kapıyı aralık bırakıp muhalefete bakalım. Bir ittifaka karşı, zaman zaman kendilerine de muhalefet ederek yarışacaklar. Birçok aday açıklandı, son kalanların da önümüzdeki hafta açıklanması gerekiyor. İşbirliği konusunda neyin olacağı veya neyin olmayacağı da netleşmiş durumda. Hâlâ hiçbir sorun yokmuş gibi davranmaya devam edecek miyiz?",. . 21 yıldır ülkeyi, AKP ve daha sonra oluşan Cumhur İttifakı yönetiyor. 21 yılda iktidara karşı yalnızca bir kere, 2019’da kazanılmış bir başarı var. Sonra seçimsiz bir dört yıl. . Kazanmak zafer, kaybetmek siyasette hüsran olarak algılanıyor. Olası başarı ya da başarısızlığa giden yolun taşları şu an döşenmiş durumda. Onun dışında yenilgi üzerine yenilgi. Genel seçimlerde muhalefet adayına oy veren yüzde 48’lik kitlenin öncelikleri, bir noktada toparlanıp toparlanmayacakları ise belirsiz. 31 Mart’ta yapılacak seçimlere iki aydan az bir süre kaldı. İktidar, kendince bir “zafer” üretebilirse muhalefetin yaşayacağı acılara kesinlikle kayıtsız kalacaktır. Son seçimlerden başarıyla çıktılar. CHP, İYİ Parti, Gelecek Partisi, DEVA Partisi, Demokrat Parti, Saadet Partisi, Memleket Partisi ve yoğun olarak Kürt yurttaşların oy verdiği DEM Parti. . Bütün temenniler dağınıklığın sandığa yansımaması yönünde. Kafalardaki planlar. Anayasa değişikliği, hemen yaz aylarında bir referandum ve gelsin kafalardaki “yeni Türkiye”. Partilerin aday çalışmaları son aşamaya gelmiş durumda. Kalanların belirlenme anlayışı da kamoyunca artık öğrenilmiş durumda. Çünkü ittifak iktidarına karşı dağınık muhalefet yarışa giriyor. Kendi siyasi geleceklerini, partinin değerleri ve misyonuyla bütünleştirememiş yöneticilerin verdikleri karar da doğaldır ki kişisel oluyor. Muhalefetin en büyüğünden en küçüğüne hepsi genel hatlarıyla kararlarını verip adaylarını tercih ettiler. Yalnızca oluşacak sonuçlar belli değil. Parti yöneticilerinin bu dönemlerde ziyaretçisi çok olur, kafaları da karışık. Ancak kendileri açısından büyük bir hüsran gelişirse, kalan iktidar süresini tamamlamakta zorlanır, kafalardaki planlarını unutabilirler. Bu genelleme ve bilgiler bile muhalif partiler, yöneticileri ve liderleri için alarm zillerinin çalmasına neden oluyor bizce. Dağınıklar. Kararlar verildi, sorumluluklar yüklenildi. . Yerel seçimlerde başarısızlık olsa da genel seçim sonuçlarıyla bir süre daha idare edecek durumdalar. Muhalif siyasi yapı ve kadroların çalışmalarında şu ana kadar büyük bir umut üretilmekte zorlanıldı. İktidar, “Bir aşamayı daha geçmek için bir engeli daha kaldırdık” anlayışıyla harekete geçecektir. Bu aşamadan sonra siyasi muhalif yapıların, kadroların ve liderlerin durumları muhalif kitleden birçok kişinin de umurunda olmayabilir artık. Ya yansırsa? İşte bu noktada kafalardaki planları düşünebiliriz.