’[1]. İnsan evladının kaçamayacağı tek gerçek ‘Ölüm’. Ölümden korkmayan insan ancak yaşamda özgürlüğünü kazanır. Özgürlük ancak bu fikre alışmakla gelecektir. Yaş ilerledikçe sevdiklerimizin kaybıyla onun soluğunu ensemizde daha çok hissediyoruz. Seneca’nın sözleriyle ‘Ne cenazeler geçer kapımızın önünden ama ölümü düşünmeyiz. Ve her gün yüzbinlerce insan bu dünyadan göçerken yine de onun bizim başımıza geleceğine inanmak istemiyoruz. Ölümden kim korkmaz? Yaşamlarımızın bir gün sona ereceğini bilip ölüm yokmuş gibi yaşıyoruz. Her an her şeyin olabileceği, düzün ters, doğrunun eğri olabilmesi kadar mümkündür.
Ölümden kim korkmaz? Yaşamlarımızın bir gün sona ereceğini bilip ölüm yokmuş gibi yaşıyoruz. İnsan evladının kaçamayacağı tek gerçek ‘Ölüm’. Özgürlük ancak bu fikre alışmakla gelecektir. Ölümden korkmayan insan ancak yaşamda özgürlüğünü kazanır. Ve her gün yüzbinlerce insan bu dünyadan göçerken yine de onun bizim başımıza geleceğine inanmak istemiyoruz. Seneca’nın sözleriyle ‘Ne cenazeler geçer kapımızın önünden ama ölümü düşünmeyiz. Her an her şeyin olabileceği, düzün ters, doğrunun eğri olabilmesi kadar mümkündür. ’[1]. Yaş ilerledikçe sevdiklerimizin kaybıyla onun soluğunu ensemizde daha çok hissediyoruz.