Kadın senarist- yönetmen Chloe Domont’un ilk sinema filmi, Netflix prodüksiyonu “Fair Play”; para, kariyer hırsı ve cinsiyet rollerinin gizlice ya da açık açık savaştığı güç ilişkilerini iki sevgilinin ilişkisi üzerinden sürükleyici ve erotik bir psikolojik gerilime taşıyor. Belki ortada Glen Close’un karakterindeki gibi bir “sınırda kişilik bozukluğu” yok ama duygusal ve kurumsal iş hayatındaki ilişkilerin en iyi ve en kötü halleri her an sınırda ve sarsıyor…. Kadın senarist- yönetmen Chloe Domont’un ilk sinema filmi, Netflix prodüksiyonu “Fair Play”; para, kariyer hırsı ve cinsiyet rollerinin gizlice ya da açık açık savaştığı güç ilişkilerini iki sevgilinin ilişkisi üzerinden sürükleyici ve erotik bir psikolojik gerilime taşıyor. Film boyunca karakterlerin tutkularını, hırslarını ve gerilimlerini öyle bir hissediyorsunuz ki, film neredeyse Glen Close’un unutulmaz performansıyla meşhur, Adrian Lyne imzalı “Öldüren Cazibe” filminin Wall Street hâli gibi geliyor.
Film boyunca karakterlerin tutkularını, hırslarını ve gerilimlerini öyle bir hissediyorsunuz ki, film neredeyse Glen Close’un unutulmaz performansıyla meşhur, Adrian Lyne imzalı “Öldüren Cazibe” filminin Wall Street hâli gibi geliyor. Kadın senarist- yönetmen Chloe Domont’un ilk sinema filmi, Netflix prodüksiyonu “Fair Play”; para, kariyer hırsı ve cinsiyet rollerinin gizlice ya da açık açık savaştığı güç ilişkilerini iki sevgilinin ilişkisi üzerinden sürükleyici ve erotik bir psikolojik gerilime taşıyor. Kadın senarist- yönetmen Chloe Domont’un ilk sinema filmi, Netflix prodüksiyonu “Fair Play”; para, kariyer hırsı ve cinsiyet rollerinin gizlice ya da açık açık savaştığı güç ilişkilerini iki sevgilinin ilişkisi üzerinden sürükleyici ve erotik bir psikolojik gerilime taşıyor. Belki ortada Glen Close’un karakterindeki gibi bir “sınırda kişilik bozukluğu” yok ama duygusal ve kurumsal iş hayatındaki ilişkilerin en iyi ve en kötü halleri her an sınırda ve sarsıyor….